Bir Duruşu Olmalı İnsanın

Birçok kişinin diline pelesenk olmuş kalıp cümlelerden biri de “Hiçbir şey eskisi gibi değil.” Peki siz de öyle düşünüyor musunuz? Her şey eskisi gibi değil mi? Hayattan aldığınız lezzet, muhabbetiniz, dostluklarınız eskisi gibi değil mi?
Eskiye dönüp, eskinin yaşanmışlıklarına, dostluklarına, sevgisine, saygısına, mahallesine, şehrine, köyüne takılıp kalırsak, hayatı geçmişte yaşarız. Gerçekten de eskinin güzellikleri var mıydı? Eskiden aldığımız lezzeti, bugün niye alamıyoruz? Bunun nedeni zamanın değişiminden ibaret olsa gerek.
Küçük mahallede herkes birbirini tanıyor, muhabbet ona göre yapılıyor, mahallenin çocuğunu kendi çocuğu görüyordu insanlar. Çocuklar da mahalleden büyüğünü görünce saygıda kusur etmez, amcasından, teyzesinden ayrı görmezdi. Bu köy için de geçerlidir.
Zaman başkalaşıyor, mahalleler, köyler, ilçeler, şehirler değişiyor, büyüyor. Belki insanlar eskisi kadar birbiriyle iletişim kuramıyor hem de bu iletişim çağında. Çünkü nimetler artınca, sorumluluklar da arttı. Evet hiçbir şey eskisi gibi değil. Mektup yazmıyor kimse, özel gün kartlarını bugünün çocukları ve gençleri bilmiyor. Faks bir süre daha devam eder ama o da miadını tamamladı. Zaman başkalaşıyor, değişim çok hızlı gerçekleşiyor.
Köy odalarında odun sobasının etrafında, çıra altı muhabbetler yok artık. Sosyal medya üzerinden anlık geliştirilen dijital sohbetler aldı onun yerini. Kahvehanede yapılan kültürel, siyasi, spor ve ekonomi sohbetleri de yok. Eskiye dair ne varsa yok oldu. Bizden önce yok olanlar gibi…
Dedelerimizi bugün imkan olsa tekrar dünyaya getirebilsek, emin olun bugünkü dünyadan lezzet almayacaklardır. Farklı bir gezegene gelmişçesine yabancılık çekecek, ne olduğunu anlamaya çalışacaklardır. Oysa çok geçmedi onların dünyadan göçmelerinin üstünden. Belki 30 belki 50…
Zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, maişet derdiyle sarhoş olmuş insan… Evet bunların hepsi doğru ama değişmeyen tek gerçek var ki o da ölüm.
Dünya, fabrikadaki makineler misali hep hareket halinde. Her dönüş bir dönüşümü beraberinde getiriyor. Bugün olan yarın yok, bugünün ulaşılmazı yarın çok rahat unutuluyor. Değişim ve dönüşümün içindeyiz. Bizler de bu değişim ve dönüşümün birer parçasıyız. Bugün varız, yarın yok. Tıpkı atalarımız gibi. Düşünün, çağın nimetlerinin en üst seviyede istifade etmemize rağmen üst soyumuz hakkında çok da yeterli bilgiye sahip değiliz. Dedemizi tanıyoruz, sonrasını bilmiyoruz. Anlatmışsa dedemizin dedesine kadar tanıyoruz onu da sadece anlatımlar kadar… Sözüm o ki soyundan gelenlerin dahi seni unuttuğu, tanımadığı bir dünyada yapacağımız bir şey var ki o da adam gibi yaşamak, adam gibi duruş sergileyebilmektir. Bunun yolu da dünyadan geçiyor.
Var mısınız bugünden sonra bu duruşu sergilemeye.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yener Doğruer - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gaziantep Güneş Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Güneş Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Güneş Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Güneş Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.