Benim” Dediğin Toprak Sana Yâr Değil

İnsanlık dünyayla tanıştığı günden beri sahiplenmek istedi üstünde bulunduğu toprağı. Kimseyi görmedi gözleri, duygularının esiri oldu. Benlik iddiasında bulundu, “ben” dedi, başka da bir şey demedi. Enaniyetin ateşi bünyesini öylesine sardı ki benliğin ötesine gidip, sahiplendi her şeyi. Sonuç, hüsran.
Dünyanın yaşı milyarlar olarak dile getirilmektedir. Kaç milyar yıllık ömre sahip bunu bilemiyoruz. Bildiğimiz bir şey var ki, o da aşıklarına kapılarını açtı ama içeriye almadı. “Benim” denilen dünya kimsenin olmadı, olamazda. Bunu ben de başkaları da biliyor ama bu bilgiye rağmen esiri oluyor nefsinin.
Şöyle bir etrafımıza baktığımızda, bizden 100 yıl önce bu topraklarda kim yaşadı, kimler vardı, onu dahi bilmiyoruz. Bir asır önce de bu toprakların sahipleri vardı, bugün de ama kimseye yâr olmadı toprak. Bizden öncekiler kalkıp şöyle bir bakınsa, inanın tanıyamayacaktır bıraktığı dünyayı. Bizim eskiyi tanıyamadığımız gibi. Yaşadığımız şehrin cadde ve sokaklarında geçmiş yıllarda çekilen fotoğraf karelerine baktığımızda bu noktaların çok değişim yaşadığını gözlemliyoruz, şaşırıyoruz.
Uğruna savaş verilen, kan akıtılan dünya, bu kadar acıya ev sahipliği yaptı, yapmaya da devam ediyor. Peki değer mi bu kadar insan kanı dökmeye…
Dünyayı yaratan, sonra insanlığın hizmetine veren Allah (cc), dünya hayatını bir oyun ve eğlenceden ibaret görüyor. Bunu da bize kitabında En’am 6/32 ayetinde bildiriyor. Hepimizin çocukluk döneminde az ya da çok oyuncağı vardı. Yaş ilerleyince ne oyuncak kaldı ne de oyuncak sevgisi. Yarın dünya hayatı bitip, ebedi yurda geçtiğimizde dünya hayatının oyalanma yeri olduğunu anlayacağız ama bu anlayışı dünyadayken hatırlamak daha mantıklı olacaktır. Aksi halde heba edilen bir ömür, boşa geçen zamanın hesabını vermek zor olacaktır.
Peygamberimiz (sav), şöyle tanımlıyor dünya hayatını; “Allah’a yemin olsun ki, ahirete göre dünya, ancak sizden birinin parmağını denize daldırması gibidir. Baksın bakalım kendisine ne dönecek? Parmağı denizden ne getirebilecek?”(Hâkim, Müstedrek, 4/319)
Üryan gelip, üryan gidilen bu yerden götüreceklerimiz; hatamız, günahımız, sevabımız, iyiliklerimizdir. Dünyalık adına hiçbir şeyin götürülmediği ebedi alemde rahat etmek istiyorsak, yine efendimizin hadisi doğrultusunda yaşamaya mecburuz. Nedir o hadis, “Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış, yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol.” (Câmiu’s-Sagîr, II/12, Hadis No:1201) Bu hadis bize, attığımız her adımı ciddiyetle atmamızı bildirmektedir. Yarın ölecek insan, dünyalık bütün işleri unutur ve yüzünü ahirete çevirir. Hiç ölmeyecek insan da rahat edebilmesi için dört elle işine sarılır.
Hayatımızı idame ettirmemiz, başkasına el açmamamız için işimizi en güzel şekilde yapacağız. Aynı şekilde ebede alemde rahat edebilmemiz için ahirete de en güzel şekilde yatırım yapacağız.
Yaşlı dünya kimlere ev sahipliği yapmadı ki önce İnsanlığın Efendisine, diğer peygamberlere, Allah dostlarına… Firavuna, Nemrud’a, Allah düşmanlarına… İyiye de kötüye de ev sahipliği yapan dünya, bugün yine yerinde ama iyisi de kötüsü de bugün yoktur. İyiler iyilikleriyle, kötüler kötülükleriyle anılmaktadır. İyi olmak kolay, yeter ki bir adım at. Kötü olmak da kolay yeter ki bir adım at.
Bugün tanınan, bilinen biri olabilirsen ama bir asır sonra seni kimse tanımayacaktır. Kim olduğun kimsenin umurunda olmayacaktır. Çünkü sen buraya ait değilsin, senin evin, yurdun burası değil.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yener Doğruer - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gaziantep Güneş Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Güneş Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Güneş Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Güneş Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.