Örf ve adetlerimiz denince akla ilk önce ahlak kavramı gelmektedir. Geçmişten günümüze kadar gelen toplum içerisinde benimsenmiş, kabul görmüş yazılı olmayan kurallarımızdır. Bir toplumu oluşturan bireylerin yaşadıkları çevre ile bağlantılı olarak beraberce benimsedikleri ve uydukları yazılı olmayan kurallar zinciridir. Ahlaklı bir birey, yaşadığı çevreye, ülkesine saygı duyduğu kadar kendisine de saygı duyan bir birey olarak nitelendirilir. Ahlak kavramının içerisine vicdan, merhamet, yardım, edep, iyilik, doğruluk gibi yazılı olmayan manevi duygular girmektedir. Her ne kadar yazılı olmasa da ahlakı oluşturan manevi duygularımız insanı insan yapan, bir ülkenin temelini oluşturan, toplumda birlikte yaşayan insanların rahat, düzenli ve uyum içerisinde yaşayabilmeleri için gerekli olan saygı kurallarındandır.
Gelenek ve göreneklerimiz ise; en geniş anlamıyla folklorik, sosyolojik veya dini boyutlarıyla eskiden beri görüle geldiği gibi, devamlılığı olan nesilden nesile geçen kültür kalıntıları, miraslar, alışkanlıklar, bilgiler, beceriler ve davranışlar geleneklerdir. Görenekler maddi olmayan kültürlerimiz olup, yasalardan daha geniş bir alanı yönetirler.
Geçmişten bu yana devam ettirdiğimiz çok güzel örf ve adetlerimiz var. Büyüklerin yanında bacak, bacak üstüne atarak oturmamak, büyüklerden önce yemeğe başlamamak, büyüklerin yanında içki sigara gibi şeyler içmemek. Cenaze evine en az üç gün yemek göndermek. Cenaze evine yakın komşu evlerde belirli bir müddet radyo, TV, açmamak, müzik çalmamak. Selamlaşmak, teşekkür etmek, özür dilemek, hal hatır sormak, misafirperverlik, büyüklere saygı, anne babaya saygı, el öpmek, yardım etmek, tüm canlılara merhamet göstermek. Hasta ziyareti, bayram ziyareti, düğün davetine gitmek, üzüntüleri sevinçleri içtenlikle paylaşmak gibi çok güzel hasletlerimiz var. Biz bu hasletlerimizi yaşayarak bu yaşlara geldik.
Birde bizlere anlatılan Osmanlı dönemi adetlerimiz var ki hayranlık duymamak mümkün değil. Pencerenin önünde sarıçiçek varsa; bu evde hasta var. Evin önünde hatta bu sokakta gürültü yapmayın anlamına gelirmiş. Pencerenin önünde kırmızı çiçek varsa; bu evde gelinlik çağa gelmiş bekâr kız var, evin önünden geçerken konuşmalarına dikkat et, küfürlü konuşma demekmiş. Misafire kahve ikram edildiğinde, yanında getirilen suyu kahveden önce içerse aç olduğu sonra içerse tok olduğu anlaşılır ona göre ya yemek sofrası hazırlanır ya da meyve ikram edilirmiş. Sokak kapılarının üzerinde biri ince biri daha kalınca iki tokmak olur, gelen bayan ise ince tokmakla kapıya vurur, evin hanımı ev haliyle kapıyı açarmış. Erkekse kalın tokmakla vurur kocası evdeyse kapıyı o açar evde yoksa evin hanımı kapıyı örtünerek açarmış. Peygamber efendimiz (SAV) 63 yaşında vefat ettiğinden bu yaşı aşanlar yaşları sorulduğunda “haddi aştık” derlermiş. Fakir fukara Ramazan’a erzak’sız girmesin diye fitre ve zekât Şaban ayında verilirmiş. Beyler beğendikleri hanımlarla buluşmaya gittiklerinde hediye olarak ayna alırlarmış. Bunun anlamı “sana senden daha güzel verebilecek bir hediye yok” demekmiş. İşte böyle.
Bu kadar zengin kaynağımız varken memleketimizi küçük düşüren argo deyimleri umumu efkârın önünde paylaşmak doğru mudur?
Yorum yazarak Gaziantep Güneş Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Güneş Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Güneş Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Güneş Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gaziantep Güneş Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Güneş Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Güneş Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Güneş Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.