DEPREM MAĞDURİYETİ DEVAM EDİYOR

6 Şubat depreminde 134 kişinin hayatını kaybettiği  Ayşe-Mehmet Polat Sitesi sakinlerinin mağduriyeti sürüyor. Site sakinleri mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi  için  yardım beklerken, verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyor.

Büyütmek için resme tıklayın

Deprem felaketinin üzerinden yaklaşık  8 ay geçmesine rağmen, depremzede vatandaşların sıkıntıları devam ediyor. Gaziantep’te 134 kişinin hayatını kaybettiği  Ayşe-Mehmet Polat Sitesi sakinleri, seslerini duyurmaya çalışıyor.


KILIÇ: ‘’BU SUÇ KASTEN ADAM ÖLDÜRME’’

Site sakinlerinden Avukat Bursun Manolya Kılıç, ‘’6 Şubat depreminde Ayşe-Mehmet Polat Sitesi’nde yaklaşık 134 vatandaşımızı kaybettik. Bende o sitede annemi ve erkek kardeşimi kaybettim. Bununla ilgili cezai süreç zaten devam ediyor. 7. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk duruşma yapıldı, ikinci duruşma ise 15 Aralık’ta görülecek. Tüm gerçekliği yansıtan bilirkişi raporu var. Her ne kadar dava açılırken iddianame de bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermekten dava açılmış olsa da biz bu suçun kasten adam öldürme olduğunu düşünüyoruz. Zira müteahhit verdiği ifade de o zamana uygun bir yapı yaptığını belirtse de bilirkişi raporu açık ve net. Bir de bu durumun başka mağduriyet tarafı var ki birçok insanımız evsiz kaldı. Eşinin, dostunun yardımıyla geçinmeye çalışıyorlar. Kentsel dönüşüm sürecinin bir an önce hızlandırılmasını istiyoruz. Mağduriyetimizin bir an önce giderilmesi gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.


KARABULUT: ‘’ARTIK SESİMİZİ DUYUN’’

Gül Karabulut, ‘’3 saat 45 dakika Ayşe-Mehmet Polat Sitesi’nde göçük altında kaldım. O süre boyunca telefon elime zor geçmişti. Kızım zor aradı ama AFAD bizimle ilgilenmedi. O zor şartlarda akrabalarımıza ulaştık onlarda itfaiye ile semtimize girmeye çalıştı, giremediler. Biz o enkazdan çıktıktan sonra kimse yanımıza geçmiş olsun demeye bile gelmedi. Bize bir ekmek bir çorap bile verilmedi. Yardımcı olacak kimse yoktu. Yaşadığımız şey küçük bir şey değildi. Biz benzinlikte aç ve susuz kaldık. Herkese yardım yapıldı bize yapılmadı. 9 ay geçti depremin üzerinden daha yeni bize yardım yapmayı düşündüler. Beni hastaneye götürdükleri zaman cebimde su alacak param yoktu. Günlerce hemşirenin terliğini giydim. O kadar vergi alıyorsunuz vergilerimizin yararını görmedik. Yaraları sardık dediler kim bizim yaramızı sardı ? Neden bundan bizim haberimiz yok. Arabam kullanılmayacak halde benden otopark parası istiyorlar. Giyecek kıyafetim yok insanlardan kıyafet alıyorum. Bizim vergilerimiz nerede kullanıldı ? Helallik istediler ben bunlara neden helallik vereyim. Hakkımı helal etmiyorum. Paralarımın yerini sordular söyledim 1 kuruş bile vermediler. Param nerede? Defalarca kez karakola gittim. Bana selfie çubuğu veriyorlar paramı soruyorum yok diyorlar. 5 bin lira kira yardımı veriyorlar onu da vermesinler .Yaralarımızı sarsınlar. Konteyner dediler yok, ev dediler yok ben nerede kalacağım ? Ev yapacağız diyorlar, yaptıkları zaman para isteyecekler param da yok. Gastronomi festivali yaptılar niye yaptılar. Ölen insanlar için mi yaptınız. İnsanlar ölürken ben yanlarındaydım. Seslerini ben duydum. Yardım edin dediler sevdiklerine seslendiler. O anları ben yaşadım. Sizin çocuklarınıza bir şey olmadığı için bilmiyorsunuz. Mağdur insanları çağır yanına ne ihtiyacın var diye sor. Paranızı vermiyorum de umudumuzu keselim. Ben arabamı görüyordum enkazdayken sonra bana araban yok dediler. Sağlam arabamın üzerine ev yıktılar. Ben kaç yaşındayım ne emeklerle aldım o arabayı bir daha tekrar nasıl alabilirim ? Hepimiz mağduruz. Artık sesimizi duyun’’ dedi.


ALPASLAN: ‘’YAPACAĞIZ DEDİKLERİ ŞEYLER SÖZDE KALMASIN’’

5 bin lira yardım yerine yapacağız dedikleri şeyleri yapsınlar diyen Mehmet Alpaslan, ‘’Bize size ev vereceğiz dediler yardımcı olacaklarını söylediler ama ne ev verdiler ne de yardım ettiler. İnsanlarımız hala akrabalarının yanında kalıyor. Keşke 5 bin lira yardım vermek yerine insanlara evlerini verselerdi. Benim evim var ama komşularım mağdur durumda. Devletimizden yardım yapmalarını istiyoruz. Yapacağız dedikleri şeyler sözde kalmasın. Bize icraat göstersinler” ifadelerine değindi.


ZORÇELİK: ‘’NE EVİM KALDI NE DE SEVDİKLERİM’’

Sitenin enkazında 2 kızını ve eşini kaybeden Filiz Zorçelik, ‘’8 sene boyunca o evde oturuyorduk, çok mutluyduk. Depremde eşimi, iki kızımı ve torunumu kaybettim. Ben ve büyük kızım enkaz altından 4 saat sonra çıktık. Benim hala kemiklerim kırık, korseyle geziyorum. Ben 2 ay boyunca hastanede yattım. Kızım defalarca kez ameliyat oldu. Partiden geldiler size yardım edelim dediler ama kimseden bir yarar görmedim. Her yerde depremde kaybettiğim paramı ve altınımı istiyorum dedim. Bana seni depremden vatandaşlar çıkardı diyorlar. Vatandaşın benim evimde ne işi vardı ? Eşimin cebinde para vardı. Daha yeni maaşını almıştı. Bana kıyafetler her şey gitti diyorlar. Ben bunları kime anlatacağım ? 32 yıllık evliydim her şeyim vardı şimdi hiçbir şeyim kalmadı. Ölen insanların hesabını kim verecek. Ne evim kaldı ne de sevdiklerim. Bize kolonlar kesikti haberiniz var mıydı diyorlar. Hayır haberimiz yoktu olsa paramızı oraya yatırır mıydık ? Benim canım yanmış evlatlarım, eşim gitmiş. Ben davacı oldum sonuna kadar da arkasındayım. Her şeyimi tekrar istiyorum” ifadelerini kullandı.

GEZERLİ: ‘’MAĞDURİYETİMİZİ İFADE EDERKEN BİLE ZORLANIYORUM’’

3 gün enkazda kaldıktan sonra kendi çabası ile çıktığını söyleyen Cider Gezerli, ‘’Ben Ayşe-Mehmet Polat Sitesi enkazından, göçük altından çıktım. Yaşadığım şeyleri bir ben bilirim bir Allah bilir. Bulunduğumuz sitenin enkazından arama kurtarma yapmak için 3 gün beklediler. 3 gün sonra kurtarmaya geldiler. Bu günler içerisinde çok kere bağırma sesleri, çığlıklar duydum. Bizi kurtarın diye yalvardılar ama hiç kimse yoktu. Ben kendi adıma konuşacak olursam kendi çabalarımla o enkazdan çıktım. Balkondan atladım öyle kurtardım kendimi. Daha fazlasını anlatmaya gücüm yetmiyor. Konuşurken bile zorlanıyorum’’ şeklinde konuştu.


SUNGUR: ‘’BİR GEÇMİŞ OLSUN BİLE ALAMADIK’’

Bizlere bir geçmiş olsun diyen bile olmadı diyen Adil Sungur, ‘’Benim de evim aynı sitedeydi içinde eşyalarımla yıkıldı. Tekrardan bir düzen kurmak zorunda kaldık. Sıfırdan ev eşyası düzdüm. Bizim için en önemli 2 soru var ve o soruların cevabı lazım. Biz neyi bekliyoruz ? Ne zaman bize vaad edilen şeyler olacak. Bu iki soru üzerinde durursak daha iyi olur. Sorularımıza cevap verecek bir muhatabımız yok. Şu an 1 milyon 500 bin lira borcum var. Borcumu döviz olarak almıştım döviz katlanarak artıyor. Döviz artıkça benim borcum artıyor. Borcu ödemem zorlaşıyor. Hiç değilse eşya borcum yatsın o borcumu ödeyeyim. Yetkililer bize eşya paranız şu zaman yatacak dese, eviniz şu zaman yapılacak dese, bir açıklama yapılsa en azından bir geçmiş olsun denilse o bile yeterli. Gaziantep’te 18 tane bina yıkıldı. Bu binalarda sizler vardınız geçmiş olsun sizler için ne yapabiliriz diyebilirlerdi. Size kiralık ev verelim orada kalın deseler bile bizim için yeterliydi. Hiçbiri yapılmadı. Şu an hepimiz mağduruz. Ne yapacaklar ve ne zaman yapacaklar bize bunun cevabını versinler. Ben deprem gününü çok iyi hatırlıyorum. Karşımızda şu kadar insan yaralandı, şu kadar insan vefat etti diyen kimse yoktu. Ben evden çıkmaya çalışırken belim 3 yerinden kırıldı. Bir geçmiş olsun bile alamadık’’ dedi.


KİRİŞÇİ: ‘’BİZE BİR AÇIKLAMA YAPILSIN’’

Üniversite okuyan çocuğuma bile destek olamıyorum diye konuşan Mehmet Kirişçi, ‘’Bize ilk günden beri yanınızdayız deniliyor ama yanımızda kimseyi görmüyoruz. Eviniz yapılacak eşyalarınız temin edilecek arabanız verilecek diyorlar, hani? Kullanılmayacak duruma gelen arabalarımız otoparklarda yatıyor bundan bile kira isteniyor bizden. 8 ay geçti hala hiçbir şey yapmadılar. Şimdi yapmaya başlasalar bile yaklaşık 2 ay sürecek. Bizler akrabalarımızın yanında kalıyoruz, rezil durumdayız. En kötü evin bile kirası en az 20 bin lira. Daha diğer masraflar var. Benim oğlum üniversiteye gidiyor ona bile yardımcı olamıyorum, ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. Psikolojilerimiz bozuldu. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bir açıklama yapılsın 3 yıl sonra desinler ona bile razıyız” şeklinde konuştu. 


ALPASLAN: ‘’DEVLET BÜYÜKLERİNDEN TEK RİCAMIZ BU’’

İsmail Alpaslan, ‘’Benim de evim yıkıldı. Depremde geldiler enkazdan demirleri alıp gittiler. Her şeyi olduğu gibi bıraktılar. Nasıl olacak ne yapacaksınız diye kimse gelip sormadı. Arayıp kendimizi ifade edemedik. Bizimle kimse ilgilenmedi. Tek isteğimiz binamızın yapılıp bizlere evimizin verilmesi. Devlet büyüklerimizden tek ricamız bu’’ şeklinde konuştu.

25 Eki 2023 - 20:01 - Gündem

Son bir ayda gaziantepgunes.com sitesinde 78.071 gösterim gerçekleşti.


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gaziantep Güneş Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Güneş Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Güneş Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Güneş Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.