Bünyesinde kendi nüfusunun bir buçuk katına yakın Suriyeli nüfusu barındıran Kilis’de vatandaşlar nedensiz bir şekilde şehre atılan ve çare bulunamayan roketler için tepkili. Kilis’e atılan roketler dolayısı ile ne okullarda eğitim veren öğretmenleri ne de hastanelerde tedavi veren doktorları bulmak mümkün değil. Kilis halkı acının resmini çiziyor ve yetkililerden çözüm bekliyor. Güneş Gazetesi acının resmini çizen Kilis halkı ile bire bir röportaj yaparak şehrin tedirginliğini ortaya koydu. Korkudan psikolojimiz bozuldu, uyku yüzü haram oldu diyen esnaf, çareyi ailesini çevre illere göç ettirmekte buldu. AHMET ATMACA
TEDİRGİNLİK HAD SAFHADA
Savaş Çakmak: “Geçen gün karşı mahalleme roket düştü. Arkadaşımın ağabeyi öldü. Esnaf olarak işlerimiz roket düşmesi olaylarından bu yana tamamen durdu. Bir de valiliğin abdestsiz dışarı çıkmayın açıklamasının üzerine halk tamamen evlere kendini kapattı. Bu durum vatandaşı oldukça tedirgin etti. Şehrimizde insanlar büyük tedirginlik duyuyor. Yetkililerden acil olarak bir yardım ya da bir güvenlik tedbiri bekliyoruz.”
NEVŞEHİR’E GÖÇ EDECEĞİM
İbrahim Köroğlu: “Önümüzdeki hafta Nevşehir’e göç edeceğim. Teyzemin oğlunu 12 Nisan günü roket atışında şehit verdim. Kendisi belediye işçisiydi ve üzerine Suriye tarafınsan atılan roket düştü. Ailemden başka kimseyi bu tür bir olayda kaybetmek istemiyorum. Bu yüzden çareyi göç etmekte buldum. Zaten Suriyeli vatandaşların bizden nüfus olarak daha fazla olduğu bir il haline geldik ve adeta kendi memleketimizde bir yabancı pozisyonuna düştük.”
HERKES KİLİS’İ TERK EDİYOR
Kamil Aktürk: “Evimizde de işyerimizde de tedirginiz. Atılan roketlerin hedefi yok. Nereye düşeceğini bilmiyoruz. Normalde bu saatlerde iş yoğunluğumuz olurdu. Şimdi günü siftahsız kapatıyoruz. Zaten dükkanlarımızı ve işyerlerimizi dahi açmaya korkuyoruz. Evimin 100 metre ilerisine roket düştü. Yarın benim evime de düşmeyeceğinin bir garantisi yok. İşçiler bile işyerlerini terk edip kaçıyor. Şehirde yaşam durdu.
BU ŞEHİRDE HUZUR KALMADI
Mehmet Apalak: “Bu şehirde huzurumuz kalmadı. Her an her yere roket düşme tehlikesi var. Kaynımın çalışan hanımı roket saldırısında öldü. Arkadaşımın oğlu da yaralandı. Şu anda Gaziantep’teki bir hastanede tedavi oluyor. Yetkililerin bir an önce bu sebepsiz saldırılara dur demesini bekliyoruz. Bizim kendimizi güvende hissetme gibi bir ihtiyacımız var. Kim neden roket atıyor bilmiyoruz, ve sürekli bir yakınımız mı yoksa biz mi bir roket saldırısına maruz kalacağız tedirginliği ile yaşıyoruz.”
İŞLER YÜZDE 60 GERİLEDİ
Turhan Özger: “Esnaf olarak Kilis’te işlerimiz yüzde 60’ın üzerinde düştü. Hepimiz tedirginiz. İnsanlar çocukları okula dahi göndermekte tereddüt ediyor. okullar şehir genelinde 1 hafta tatil edildi. Hastanelerde doktor ve sağlıkçı kalmadı. Hepsi şehri terk etti. Herkes bu şehirden çekip gitti. Gücüm olursa ben de bu şehri bırakıp başka bir şehre yerleşmeyi düşünüyorum.”
ÇOCUKLARI OKULA GÖNDEREMİYORUZ
Mehmet Ali Zahteroğlu: “Çocukları okula gönderemiyoruz. Yıl boyunca eğitim için masraf yaptık. Çocukların TEOG sınavı yaklaştı. Ne yazık ki şimdi değil sınava hazırlanmak da okula dahi gidemiyorlar. Kendimiz ve çocuklarımız adına tedirginiz. En ufak bir yüksek seste acaba roket mi düştü diye paniğe kapılıyoruz. Esnaf, işlerini bırakıp şehri terk etmeye başladı. Bu şekilde devam ederse bu şehirde bir tek bakkal dükkanı bile kalmayacak”
ÖLÜM KORKUSU İLE YAŞIYORUZ
Mustafa Geçgil: “Her an ölüm korkusu ile yaşıyoruz. Ailemi İstanbul’a gönderdim. İmkanlarımı düzeltince ben de gideceğim. 2 gün önce 200 metre ilerimize roket düştü. Artık bu şehirde herkesin psikolojisi bozuldu. Tüm işyerleri kapalı, vatandaşlar eve hapsolmuş durumda ve her an roket saldırısında ölme korkusu ile yaşıyoruz.”
PSİKOLOJİMİZ BOZULDU
Mehmet Şıhoğlu: “Korkuyoruz. Şahsen benim psikolojim şu an çok sağlıklı değil. Uykumuzda bile korkarak uyanıyoruz. En küçük bir seste bile acaba yine mi roket düştü korkusu yaşıyoruz. Burada yaşayan herkes Kilis’ten başka bir şehre nasıl giderim diye düşünüyor. Bizim şehrimizde yaşam olanağı pek kalmadı. Sürekli roketlerin düştüğü ve sizin tepenize ne zaman roket düşeceğini bilmediğiniz bir ilde yaşadığını düşünün
KİLİS'TE ARTIK HAYAT DURDU
Mehmet Geçgil: “Aile hayatımızdan tutun da iş yaşamımıza kadar her konuda hayatımız sekteye uğradı. Artık bu şehir bizi tedirgin ediyor. ne zaman roket düşecek korkusu ile yaşıyoruz. Farklı illere göç eden çok sayıda vatandaşımız var. Burada yaşayan herkes de bu şehri terk etmeyi düşünüyor. Burada kimse kalmayacak gibi görünüyor.”
KORKULU BİR ŞEHİR OLDUK
Hamit Altınöz: “Buraya şu ana kadar kaç roket düştü biz de sayısını bilmiyoruz. Burada bir savaş hali yok ama sürekli nereden geldiğini bilmediğimiz bir roket saldırısına maruz kalıyoruz. Sınıra çok yakın olduğumuz için Suriye tarafından roketler atılıyor ve bizim şehrimize doğrudan düşüyor. Bu roketler büyük bir patlama sesi eşliğinde düşüyor ve ciddi hasarlara yol açıyor.
BU ŞEHİRDE HERKES SUSKUN
Hüseyin Canaslan: “Kilis’in üzerinki korku izler nasıl silinir bilmiyoruz ama yetkililerin bu duruma bir çözüm üretilmesi gerekiyor. Yetkililer hiç konuşmuyor. Valimizden belediye başkanımıza kadar herkes suskun. Birileri çıkıp bir daha Kilis’e roket düşmeyecek, bunu garanti ediyoruz diyemiyor. Bunun denilmemesi de bizi daha tedirgin ediyor.”
ÇÖZÜM ABDEST ALMAK OLMAMALI
İbrahim Halil Sonsuz: “Valisi, abdestsiz gezmeyin diyen bir ilde yaşıyoruz. Her an ölüm korkusu ile yaşıyoruz. Çözümü abdest almak olan bir işin gidişatında ölüm vardır. Yetkililer bize abdest almaktan başka çözümler sunmalı. Abdestsiz gezmeyin demek, her an ölüme hazır olun demektir. Birilerinin artık bizim güvenliğimizi sağlaması gerekiyor.”
EĞİTİM VE SAĞLIK KURUMLARI BOŞALDI
Mehmet Ali Beyaz: “Kilis’te eğitim kurumları, sağlık kurumları ve memurlar aracılığı ile hizmet veren her yer boşaldı. Vatandaşlar şehri terk ediyor. hayalet şehir haline geldik diyebilirim. Kimse evinden dışarı çıkmıyor. Oldukça tedirginiz. Bu tedirginlik nereye kadar devam edecek bilmiyorum ama ben de artık bu şehirden göç etmeyi kafaya koydum.”
ÜZERİMİZE ÖLÜ TOPRAĞI SERPİLDİ
Gazi Uncu: “Şehrin üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş durumda. Kimse dışarı çıkmıyor. Ekonomi adeta durdu. Esnaflar artık siftah yapmadan dükkanını kapatıyor ve birçoğu da dükkanı açmıyor. Çünkü her an bir roket düşme tehlikesi ile karşı karşıyayız. İnsanlar roketler sonucu hayatını kaybetmiş, yaralanmış. Bu insanlar ya bizim arabamız ya da tanıdığımız. Yeterince bu konulardan canımız yandı, yeterince can verdik.
SOKAKLAR BOŞ, CADDELER SESSİZ...
Mehmet Hanifi Demir: “Bir şehir düşünün sokakları boş, caddeleri sessiz, dükkanları kapalı, insanları tedirgin, yetkilileri sessiz, sürekli gürültülü sesler. Televizyonlarda sürekli sizin yaşadığınız şehrin güvenli olmadığı konuşuluyor. Eşimiz, çocuklarımız, eşimiz dostumuz ve bizler, herkes tedirgin. Kimse işe gitmek istemiyor. Kimse evden dışarı çıkmak istemiyor. Artık bu şehirde sürekli yaşamak mümkün değil.
ROKET SESİ DUYMAK İSTEMİYORUZ
Murat Şerbetçi: “Önce şehrimizin nüfusundan daha fazla Suriyeli vatandaş geldi. Kimse bir şey demedi. Sonra roketler bizim şehrimize düşmeye başladı. İnsanlar bu saldırılarda öldü. Çok vatandaşımız yaralandı. O yaralı vatandaşlar yeniden bu şehre nasıl dönsünler? Bizler birer insanız ve psikoloji sahibiyiz. Artık biz roket sesi duymak istemiyoruz ve roket saldırılarında ölmek istemiyoruz.”
BURAYI TERK ETMEK İSTEMİYORUZ
Mehmet Ali Yılmaz: “Burası bizim ata toprağımız, dede toprağımız. Birçok vatandaşımız bu şehri terk etti. Evladını roket saldırılarında kaybeden anaların feryatlarını duymak istemiyoruz. Evimizi, işyerimizi bırakıp başka bir şehre gitmek istemiyoruz. Ama bu şekilde devam ederse bizler de burada hiç bir sebep yokken ve bizi kimin öldürdüğünü bile bilmeden ölüp gideceğiz. Artık birileri bize güvendesiniz desin.”
ÇOCUKLAR OKULA GİDEMİYOR
Uğur Örs: “Çocuklarımız okula gidemiyor. Küçücük çocuklar roket sesleri ile uykularından uyanıyor. Herkesin psikolojisi altüst oldu. O kadar güvensiz bir şehir haline geldik ki okullarımız bile bir hafta tatil edildi. Kimseye bu durumun gerekçesini açıklayamıyoruz. Devlet bile güven verip de okulları eğitime açamıyorsa biz nasıl gönül rahatlığı ile çocuklarımızı okula göndereceğiz?”
MALESEF GÜVENDE DEĞİLİZ...
Mustafa Şener: “Kilis’te esnaf bitme noktasına geldi. Ekonomik bir hareketlilik yaşanmıyor. Bırakın şehre dışardan birinin gelmesini, burada yaşayan insanlar bile sokaklarda caddelerde görünmez oldu. Çünkü insanla kendini güvende hissetmiyor. Sürekli tepemize roket yağıyor. Yetkililerse hiçbir şey söylemiyor.”
SOKAKTA RÜZGAR VE ROKET SESLERİ
Durmuş Bozkaya: “Sokaklarımızda rüzgar ve roket sesinden başka bir şey yok. Kahvehaneler bomboş esnaf dükkanını açmıyor. İşyeri sahipleri kendileri işyerini açsa bile işçiler işe gelmiyor. Sağlık kurumlarında sağlıkçı kalmadı. Herkes kendini daha güvenli bir şehre attı. Burası artık güvenli değil. Yakında burada Suriyelilerden başka kimse kalmaz.”
Yorum yazarak Gaziantep Güneş Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Güneş Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Güneş Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Güneş Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gaziantep Güneş Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Güneş Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Güneş Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Güneş Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.